16 Aralık 2010

Süper Bir Oyuncak

Basit malzemelerle süper bi ödül oyuncağı nasıl yapılır? Evde sıkılan yada yaramazlık yapan köpişler için birebir :)
İzleyin...




15 Aralık 2010

Baskın Karakter ve Sahiplenme Saldırganlığı


Baskın karakter saldırganlığı, köpeklerin sahiplerine hırlamasının veya ısırmasının en yaygın nedenidir.
Saldırı ani görülebilir ama değildir: Köpeğiniz bir süredir pozisyonunuzu değerlendiyordur ve size meydan okumaya karar vermiştir. Köpeğiniz size yada ailenize karşı saldırgan bir tavır sergiliyorsa;
- Fiziksel cezadan kaçının: Bu dahada kışkırtıcı olur ve işleri daha kötüye götürür.
- Beden duruşunuzu, yüz ifadenizi ve sesinizin tonunu kullanarak köpeğinizin sürüdeki liderin siz olduğuna dair şüphesini giderin.
- Kayışını sürekli boynunda tutun. Bunu köpeğinize bir süre için aileden yalıtmakta kullanın.
- Size meydan okuyabileceğini düşündüğünü anlamak için köpeğinizle ilişkinizi gözden geçirin. Unutmayın sürü lideri olarak kapıdan ilk siz geçersiniz. Bu ufak şeyler köpeğinize gerekli işaretleri fazlasıyla verir.

Saldırganlık Sorunları
Saldırganlığın köpek için her zaman aşikâr bir nedeni vardır ama bize o kadar açık gelmeyebilir. Sorunumuz uyarıcı işaretleri görmememiz yada gördüğümüz halde sorun hakkında hiç bir şey yapmamamızdır.  Sorun bir kez geliştikten sonra saldırgan davranış kendiliğinden yok olmaz. Kontrol altına alınması, azaltılması ve yok edilmesi gerekir.
Köpeğiniz aşağıdakilerden birini yada bir kaçını yapıyorsa saldırganlaşma potansiyeli var demektir.
- Size, başka insanlara yada hayvanlara hırlıyorsa,
- Size veya ailenize dişlerini gösteriyorsa,
- Bir oyuncağı, kemiği yada yiyeceği almaya kalktığınızda kapıyorsa,
- Bir misafir geldiğinde arkanıza siniyor yada saklanıyorsa,
- Birisi geldiğinde kapıya koşup havlıyorsa,
- Hareketli hayvanlatı kovalıyorsa,
- Oyun oynarken bileklerinizi ısıyorsa,
- Size donuk ve sert bakışlarla dakikalarca bakıyorsa.

Bazı köpekler saldırganlığa daha eğilimli olsalarda, sorunlar ancak köpeğin saldırgan potansiyelini isteyerek yada istemeden arttıran evlerde ortaya çıkar. İnsan ailesiyle, yabancılarla ve diğer hayvanlarla erken yaşta sosyalleşme ve çeşitli deneyimleri yaşama bir köpeğin salgırganlık potansiyelini kullanma eğilimini önemli oranda azaltır.


Sahiplenme, baskın köpeklerde sık rastlanılan bir sorundur ve bazı cinslerinde karakter özelliğinde bu duruma yatkınlık vardır.
Köpeğimizin sahiplenme duygusunu bastırmak ve saldırganlık sorununun önüne geçmek için ne yapmalıyız;
- Öncelikle köpeğinizi bir oyuncağını bırakması için eğitin. Elinizdeki lezzetli bir yiyecek oyuncağını bırakmasını için onu teşvik eder.
- ''Bırak'' yada ''Ver'' komutunu verin, oyuncağı bıraktığında ödül yiyeceği vererek ödüllendirin. Oyuncağı geri vererek egzersizi tekrarlayın.


kynk: Dr.Bruce Fogle

Havlama Sorunu ve Sus Komutu

Duyduğu her sese kesintisiz havlayan bir köpek sabrınızı zorlayabilir. Nedense küçük ırklarda boyutlarıyla tezat bu havlama olayı daha yaygındır. Havlamayı durdurmanın en iyi yolu köpeğinize ''Konuş'' komutuyla havlamasını öğretmektir. Bu egzersiz zaman ve sabır gerektirir; bu komutu uygulamaya sıkı sıkıya bağlı kalırsanız, çok iyi ve kendini bu işe adamış bir köpek sahibisiniz demektir.
Daha önce ''Konuş'' yada ''Havla'' komutunu en kolay yoldan nasıl öğretebileceğinizi anlatan bir post yayınlamıştım.

Şimdiyse ''Konuş'' komutu tamamen anlayan, yerli yersiz yada sürekli havlayan köpeğinize susmayı nasıl öğreteceğinize bir göz atalım:
- Köpeğiniz ''Konuş'' komutunu anladıktan sonra havlarken ''Sus'' komutunu verin ve sustuğu zaman ödül yiyeceğiyle yada sevdiği bir oyuncakla ödüllendirin. Sonunda uzaktan ''Sus'' komutuyla havlamayı bırakmaya başladığında, sadece sözlü komutla yetinecek duruma gelmelisiniz.
- Gidermiş gibi yapın ve yanından uzaklaşmadan önce ''Sus'' komutunu verin. Eğer havlamaya başlarsa gürültülü bir ses çıkarın. Örneğin;bozuk parayla dolu teneke bir kutuyu sallamak gibi.
- Köpeğinizin susması için irkilmesini sağlamaya çalışmalısınız. Köpeğinizin yanına geri dönün ve sessiz durduğu için ödüllendirin.


14 Aralık 2010

Köpeğimiz İçin Pratik Temizlik

Her köpeğin kendi ırkına göre değişen doğal bir kokusu vardır. Kullandığınız mamada bu kokuya etki eder.
Köpeğimizin koktuğunu fark ettiğimizde hemen yıkamak isteriz. Genelde yıkandıktan bir kaç saat sonra eskisinden çok daha kötü bir koku oluşmaya başlar. Özetle ne kadar çok banyo o kadar çok koku demektir. Sık yapılan banyolar ve uygun olmayan şampuanlar deri katmanında aşınmaya sebep olur. Köpekleri çok sık yıkamamak, phlarına uygun şampuanlar seçmek, çok iyi durulamak ve çok iyi kurulamak gerekir. Bebek şampuanlarıysa köpekler için kesinlikle uygun değildir.

Havaların da soğuması ve bir ay önce yıkandıktan sonra Roxyinin çok hastalanması beni banyo konusunda daha pimpirikli biri yaptı.
Dışarda çamurlara yatıp, patileriyle toprağı kazan Roxy genelde soluğu duşta alıyor, artık sadece patilerini ve çamur olan yerlerini yıkıyoruz.
Peki köpeğimizi her defasında yıkamadan pratik olarak nasıl temizleyebiliriz:
Şu ıslak mendillerle haftada iki defa bütün tüylerini sildikten sonra fırçayla tarayabilirsiniz.  Birde burda daha önce bahsettiğim ve çok faydasını gördüğüm bir ürünü tekrar paylaşmak istiyorum. Ürün sprey olarak satılıyor, kokuda köpek spreylerine oranla çok daha güzel kokuyor (bebek pudrası gibi). Bütün vücuduna çok fazla abartmamak koşuluyla sıkarak, tüylerini havalandırıp, havluyla kuruladıktan sonra fırçayla tarıyorsunuz. Bu şekilde bir hafta idare ediyor ve koku kesinlikle rahatsız etmiyor, hatta çokta güzel kokuyor. Daha önce şu deodorant tipi spreylerden kullanmış ve hiç memnun kalmamıştım, kokusu çok rahatsız edici bir keskinlikte. Toz pudralarda; susuz temizlik için iyi bir yöntem olsa bile kullanması zor ve silkelendiğinde her yere dökülen pudraları temizlemekte ayrı bir olay.

                Göz temizliğini ılık çaya batırılmış pamukla yapabilirsiniz. Kulaklarının iç temizliğini ise yine ıslak mendillerle sağlayabilirsiniz.


Sabrımı Taşırdın Artık Roxy

Cuma, cumartesi, pazar...
Her gün bir koşturmaca. Öyleki bloga bir şeyler karalamaya bile fırsat bulamadım ve zaten fırsat bulduğum zamanda enerjimden eser yoktu. Cuma günü bol bol yağan yağmur ve benim dışardaki işlerim yüzünden Roxy çok gezemedi, cumartesi günüyse hayatının ilk karını gördü. Ben ''Allahım keşke daha çok yağsa da yerler tutsa, bizim kuduruk karların üzerinde bir yuvarlansa''

9 Aralık 2010

Köpeğinizin Davranış Sorunları Varsa

Burada sıralanan davranış sorunlarının bir kısmı yada tümü her köpek sahibinin sıkça karşılaştığı bir durum mutlaka. Öyleki okurken kendimizden bile bir kaç şey buldum. Kesinlikle faydalı olduğunu düşündüğüm içinde hemen yazmaya koyuldum. Bir çok sorunun cevabı ve düzeltmelerin nasıl yapılması gerektiği konusunda yol gösterici bir içeriğe sahip bu yazı eminim bir çok kişinin işine yarayacak....

- Eğer köpeğinizin davranış sorunları varsa, üzülmeyin. Çünkü her köpeğin davranış sorunları olur.
- Önlemek düzeltmekten çok daha kolaydır.
- Eğitimde tekrar yaparken hassas davranın.





Köpekler kinci oldukları için kötü davranmazlar;

Roxy Eğitimde

Bugün yaklaşık 1 ay önce çektiğim eğitim videosu buldum ve paylaşmak istedim. Roxy burda 5 aylık. Öğrendiklerini tekrar ediyoruz, epey uzun bir video olduğu için bir kısmını kırptım. Soft Clicker kullanmışım o yüzden click sesi pek duyulmamış. Eğitime başlarkende her komutta ödülleri bol bol vermişim ve sonlara doğru komutlar çoğalmış, ödüller azalmış (:
Bazen hiç ödül kullanmadan tekrar yapıyoruz. Bazen uzun zamandır oynamadığı ama sevdiği bir oyuncağı ödül olarak kullanıyorum, bazende sadece övgü... Kesinlikle işe yarıyor, sadece yemesi için ödül vermek bazen komuttan çok ödüle yoğunlaşarak heyecanlanmasına sebep olduğu için ara sıra farklı yöntemler izlemek gerekir diye düşünüyorum....





7 Aralık 2010

Tuvalet Alışkanlığı Kazandırmak İçin Bütün Detaylar

Sanırım yavru köpeği olanların en çok çözüme ihtiyaç duyduğu konu büyük olasılıkla tuvalet eğitimi. Zira blogum da en çok okunan konuda bu. Biz olayı çözümledikmi ? Evet, şu an itibariyle Roxy 6,5 aylık ve dışarda tuvalet eğitimini tamamladı.
 Neyi, nasıl yapmalıyım?, nerden başlamalıyım? gibi kafanızı en meşgul eden ve en çok çözüm aradığınız soruların cevaplarını bu yazıda bulacaksanız. Bu konuyu yeniden gündeme getirmemin sebebi ise; çoğu köpek sahibinin yeni ve çok daha detaylı

Yavru Köpeğiniz Kaybolursa

Yavrunuzu her ne kadar dikkatli bir şekilde izleseniz de, kaybolma olasılığı her zaman vardır. Bu yüzden yavru köpeğinizin kimliklendirilmiş olması önemlidir. Mikroçip kimliklendirilmesini kullanabilirsiniz. Yada isminin ve sizin irtibat bilgilerinizin bulunduğu bir tasma takabilirsiniz.

Bu gibi durumlarda kullanmak için yavru köpeğinizin yakın zamanda çekilmiş bir fotoğrafını ve detaylı tarifini elinizde bulundurun.

Yavrunuz kaybolursa yardımcı olabilecek bazı ipuçları;
- Yavru köpeğinizin mikroçipinde kayıtlı olan bilgilerin saklı olduğu bilgi merkezi işe irtibat kurun. Böylece yavrunuz bulunmuşsa bunu öğrenebilirsiniz.
- Komşularınıza onun fotoğrafını gösterin ve onlara yavrunuzu en son nerde, ne zaman gördüklerini sorun.
- Yavru köpeğinizin tarifini ve fotoğrafını içeren afişler hazırlayın. Bu afişleri yerel mağazalara asın.
- Yerel hayvan koruma kuruluşlarını ziyaret edini belki yavrunuz oradadır ve buralarada afiş yapıştırın.
- Veteriner kliniklerine gidin ve afiş bırakmak için izin isteyin.
- Yerel gazetelerin ''Kayıp ve Bulundu'' bölümlerine ilan verin.

Yavru Köpeğinizin Güvenliği İçin Davranış Eğitimi
Yavru köpeğiniz ismine karşılık vermeyi ve çağırıldığında gelmeyi mutlaka öğrenmelidir. Bu durum, yavrunuza yapmaması gereken bir şeyi yapmaya başladığında, uyarıcı bir komut vermeniz veya onu hemen çağırabilmeniz için çok büyük önem taşır.
Sık sık yavrunun ismini kullanarak ''GEL'' emrini yapın ve komutu övgü ile tamamlayın. Bu yöntem, yavru köpeğinizin bu komutla ilgili olarak olumlu tecrübeler edinmesini sağlayacaktır.
Açık havada her zaman yavrunuzu gözlem altında tutun. Yavru köpeğiniz dışarıda iken çit ile çevrili bir alanda yada tasması takılı bir şekilde olmalıdır.







Kynklar: Yavru Köpek Bakım Rehberi, Hayat Boyu Koruma

6 Aralık 2010

Roxy ve Geleneksel Kedi Kovalamaca

Kediler mi arsız Roxymi arsız bilemedim bir türlü ama makinamda bir yığın buna benzer video var. Yok yok bu kediler çok arsız. Ya görünce dik dik bakarak Roxye ''hadi kovala beni,yakalayamazsınkiiii'' diye uyarı verip kovalamaca başlatıyorlar, yada vücutlarını üçgen şeklinde kabartıp arsız arsız bakmaya devam ediyorlar. Yoksa oğlum gayet masum...

İşte burdada Roxy kendi halinde oynarken tellerin arkasından bir kedi Roxyi gözüne kestirdi. Kaçtıktan sonra bile arsız bakışını devam ettirdi:))









Sizde Köpeğizin Fotoğrafını Giller 2012 Takvimlerinde Görmek İstermisiniz

Güzel bir anı olması için  sizde köpeğizin fotoğrafını Giller 2012 Takvimlerinde görmek istermisiniz?

 Yapmanız gerekenleri aşağıdaki linkten öğrenebilirsiniz...

“2012 Giller’le 365 Gün Köpek Takvimi”



5 Aralık 2010

Köpeğinize Git-Getir Komutunu Nasıl Öğretirsiniz

Köpeğiniz Git-Getir komutuyla ileri doğru attığınız bir şeyi size geri getirir.

1-Öncelikle getirmesi için kullanacağınız nesne mesela bir top olabilir yada içine mama konulabilecek herhangi bir şey olabilir, ben bunun için gözden çıkarttığım bir oyuncağı kestim ve içine Onada göstererek mama koydum.
2-Elinizdeki oyuncağı yada topu ileri doğru oyuncu bir tavırla fırlatın. Heyacanlı bir ses tonu kullanarak ''Git-Getir'' komutunu verin.
3-İlk başlarda size getirmeyerek sadece koklayabilir ama içindeki mamaya ulaşamadığını anlayınca, ödülü almak için size getirmeyi öğrenecektir.

Eğer köpeğiniz size doğru gelmek yerine attığınız nesneyi alıp kaçmaya çalışırsa, kesinlikle peşinden giderek kovalamaca oyunu başlatmayın. Elinizde bir yem tutarak onu size doğru gelmesi için teşvik edin yada ilgisini çekmek için yanınızda ikinci bir oyuncak veya top bulundurun.


4 Aralık 2010

Kahve Dünyasının Ayıbı

Dün akşam canımız tatlı bir şeyler isteyince Selen'le beraber Kahve Dünyasına gittik. Biraz yürürüz diye niyetlendiğimiz için Roxyde yanımıza aldık. Neyse Çiftehavuzlar'daki Kahve Dünyasını bilenler bilir, önünde dışarıda oturmak için bahçeli bir bölüm vardır. Bizde girmeden önce sorduk tabii, -köpeğimiz var oturabilirmiyiz diye, önce ''tabiiki'' diyerek buyur ettiler. Sonra oturmaya başladığımız andan itibaren sanki yanımızda bir canavar varmış gibi davranan personeli, gerek bakışlarıyla gerek sözlerle bizi son derece rahatsız ederek, yediğimiz fondüyü boğazımıza tıktılar... Hıı bi arada müdürleri filan dışarı çıkmış noluyosa sanki.... Görmemişler yaaa!!!
Bir kedi kocaman saksının arkasına gizlenmiş kafasının yarısınıda yandan uzatmış, dik dik roxyiye bakıyor, bir süre böyle bakıştıktan sonra bizimkide havladı. Hemen Kahve Dünyası'ndan bir personel koşa koşa geldi ve bana - ''havlatmayın, normalde köpekle girmek yasak, müşteriler şikayet ederse zor durumda kalırız''a yakın bir şeyler söyleyerek uzaklaştı.
1. Dışarda iki üç masa doluydu ve orada bulunan hiç kimse köpeğimizi yadırgamadı.
2. Normalde yasak olan bir kural varsa bu her zaman geçerli olmalıdır, müşteriye sözüm ona sanki lütuf yaparmış gibi davranılmamalıdır.
3. Müşteriyi köpeğiyle birlikte kabul ettiysen demekki ''-köpekle girmek yasaktır'' diye konulmuş bir kuralda yoktur, sanki silah zoruyla geldik, oturduk.
4. Ayrıca hiç bir köpek sahibi tarafından zorla havlatılmaz, havlamak onların doğasında vardır.
5. Fenerbahçede kıytırıktan bir yerin bahçesinde bile hiç rahatsız edilmeden ve son derece hoşgörülüyle yaklaşan insanlar tarafından rahatsız edilmeden kahvemizi içtik, kalktık.
6. Kahve Dünyasına her zaman giderdim, buda son gidişim olucaktır.
7. Kahve Dünyası personel alırken acaba seçimleri uzaydamı yapıyorlar, yada köpeği olan insanlara zuzaylı gibi davranın diye eğitimmi veriyorlar diye sormaktan edemicem.
Bu davranışlarından ötürü kendilerini şiddetle kınıyorummmmmm..... Biraz Starbucks'tan ders alsınlar diyorum... gittiğime gidiceğime pişman oldum diyorum..


3 Aralık 2010

Roxy GILLER'da

Ne zamandır ha bugün ya yarın diyerek belkide daha güzelini yakalarım merakıyla hep ertelediğim bir şey vardı. GİLLER takviminde kullanılması amacıyla Roxyimin fotoğraflarını değerlendirmeye almaları için harekete geçmek.
             Bir üşengeçliktir gidiyor bende. Aslında bunun nedeni Roxynin bütün enerjimi alması belkide. Belkide değil hatta kesin bu sebepten enerji yoksunuyum. Yazı bile yazmak zor geliyor her nedense.. Neyse dün ve bugün enerjimi topladım Roxynin yeni yeni fotoğraflarını çektim. Efendimmm, bu eşek çok büyüdü sanki son on beş günde bir serpildi, boy attı filan, tüyler desen o derece güzel :)) Derken birbirinden güzel fotoğraflar geldi arka arkaya makineme o enerjiyle laptopuma bile attım hatta... Sonra birde fotoğraflarla birlikte minik bir yazı lazım bana... Ama yok bulamıyorum sevgimi ifade edicek söz, neyse sonrasında ilham geldi, döktürmeyi başardım sanırım...  Ben aman girermiyiz takvime acaba, bizide alırlar mı diye kendi kendime sorarken... Bu sabah gönderdiğim e-mail e hemen  bu akşam cevap geldi. Hemde ne cevap göz dolduran, yürek sızlatan.
e-mailime verdiği cevapla ve tatlı sözleriyle beni çok mutlu eden Sn:Emine Yalçın Hanıma çok teşekkür ederim.
Bu teşekkürü blogta bir post yayınlamaya kadar götüren Roxyinin fotoğraflarının GILLER takvimine alınması değil elbette. Gelen cevabın içeriği.... ve bu cevaptan anlıyorumki gelen fotoğrafları değerlendiren ''Gıller ekibi'' otomatiğe bağlayıp bu olur bu olmaz diyerek seçmiyor, bütün insani hisler maksimum seviyede kullanılarak seçiliyor,... Fotoğraflara gülünüyor bazen belkide gözler doluyor, ben çok etkilendim hem değerlendirme aşamasından hemde geridönüşteki incelikten, ayrıntıdan....

Bu arada ;
R o x y
Giller 2012 365 Günköpek takviminde ve Giller 2011-2012 köpekli öğrenci ajandasında sayfasını aldı.Giller 2012 köpek duvar takviminde de küçük fotoğrafı ile bir günün
kutucuğunda bulunacak.


Gerçekten hayvansever insanların çok farklı bir bakış açısına sahip olduğunu daha önceki bir postta yazmıştım. İçinde çok fazla sabır, çok fazla hoşgörü, çok fazla sevgi olan ve hep çoklara endeksli nadir yaşanan bir hayat sürüyoruz bizler. Kalbi çok güzel insanlarla tanışma fırsatı buluyoruz, Ne mutlu köpişlerimize, küçücük kalpleriyle kocaman işler başardıkları için....

2 Aralık 2010

Yavru Köpeğe İsim Verirken

Yavru köpeğe isim vermekte acele etmelisiniz. Eğer yavrunuza hala bir isim belirlemediyseniz, bunu en kısa zamanda yapmaya çalışın. Onu ismiyle çağırmaya başlayın. Böylece ismini öğrenmesi ve çağrıldığında yanınıza gelmesi kolaylaşır.
Köpeğinize isim verirken dikkat etmeniz gerekenler;
İsmini sıkça tekrar edin ve yanınıza geldiğinde onu, doğru bir şekilde hareket ettiğini gösterebileceğiniz kelimeler söyleyerek ödüllendirin. Böylece ismini sevgi ile ilişkilendirir.
Eğer ismi uzunsa, eğitim için ya daha kısa bir ad yada takma ad kullanın.
Onu çağırırken ve sözlü olarak ödüllendirken, daha yüksek ve mutlu bir ses tonu kullanın.
İsim Önemlidir:
Köpekler en iyi Rex, Bones, Ben, Meg gibi çarpıcı, tek heceli isimlere karşılık verir
Başka yaygın bir sözcüğe benzemeyen ve utanmaksızın kullanabileceğiniz bir isim seçin...


1 Aralık 2010

Yavru Köpekler Hakkkında


Daha önce bir köpeğe sahip olmanın güçlüklerinden bahsetmiştim. Köpek beslemek dışardan gözüktüğü gibi sadece sevmekle bitmiyor. Hayatınızın bir kısmını değil tamamını kaplıyor, nerdeyse onsuz hiç bir şey yapamaz hale geliyorsunuz. Özellikle yavru bir köpeği sahiplendiyseniz

Roxy Eşek Kadar Oldu



 

Etiketler

bunlarda ilginizi çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...