Evrim Sümer havaların soğumasıyla birlikte köpeğiyle gittikleri yerlerde sadece dışarda oturabildiklerini hatta bazı yerlerde buna bile izin verilmediğini yazmış ve eklemiş... Cenevre' de insanlar köpeğiyle birlikte taksi ve otobüslere binmelerinin yanısıra restoranlarda köpeğe özel, mama ve su kabı servis ediliyormuş. Onlar restoranda yemek yerken köpeğide sahibinin yanında oturabiliyormuş ve kimse de bu durumu bizde olduğu gibi hayretler içinde karşılamıyormuş. Bizde olduğu gibi derken restoranlar girmek bi yana sokakta gezerken bile 'aaaaa köpeğe bak' gibi kelimeler içeren sözlerden bahsediyorum.
Mesela geçen gün sitemizin bahçesinde gezerken Roxyide kayışı takılı şekilde yanımda oturuyordu. Bende telefonla konuşurken arkamda bir kadının beklediğini gördüm. Zaten o sırada yürüyüş parkurunda bile değil, kenardan 1 mt mesafe uzaklıktaydık. Buna rağmen kadının ordan geçmek istemediğini farkettim ve '-siz geçin bi şey yapmaz zaten kayışı var' dedim. Oda '-ben ne bağlı köpekler gördüm saldırıyorlar' dedi. Buyur burdan yak şimdi.
Neyse dünde yine sitemizin içinde biraz yürüyüş yaptıktan sonra bakkala girdim. Roxyide dışarı bağladım ve bakkaldan çıktığımda yabancı bir kadın Roxyinin yanında durmuş, seviyordu. Oda köpekleri çok sevdiğini ve özellikle retrieverla bayıldığını söyledi. Hatta en kısa zamanda bende almak istiyorum dedi.
Eve geldiğimde kendimi iki insan arasında ki farkı düşünürken buldum. Tabii ki herkes sevecek diye bir kural yok ama neden bunu karşısındaki insana bu kadar rahatsız edici hareketler ve sözlerle ifade etmek zorunda insanlar. Zaten bizde bayılmıyoruz onlara gelin sevin diye...
İçinde bir miktar hayvan sevgisi olan biriyle bu sevgiden hiç haberi olmayan birinin hayata bakışıda bir o kadar zıt dengelerde oluyor. En nihayetinde herkese saygımız var, keşke onlarında biraz bize saygısı olsa....
