22 Kasım 2010

Keyifli Başlayan Yürüyüşümüzün Keyifsiz Biten Hikayesi

Uzun zamandır başetmek zorunda kaldığım sonrada artık oluruna bıraktığım bir hastalığım var adı ''Unutkanlık''. Çoğu zaman başım derde giriyor her şeyi unutttuğum için. Şimdi ''bloga bi göz gezdiriyim bakalım ne unuttum yine'' derken, tahmin ettiğim gibi bundan sonraki konumuz şu olucak diyerek devamı gelmeyen bir dizi şey gördüm (:
Bazen unutkanlığım üşengeçliğimle birleştiyse o zaman daha da güzel bir hal alıyor. Neyse sonraya ertelediğim neler varmış bi bakiim ben en iyisi...
Üç hafta önce Caddebostan'daki keyifli başlayan yürüyüşümüzün keyifsiz biten hikayesi bekliyor blogumu demişim ve kafam uçmuş gitmiş başka yerlere...
Neyse,.. Yürüyüş için kalabalık yerlere gittiğimiz zaman illa moral bozucak bi halt oluyor çünkü daha öncede belirttiğim gibi bazı insanlar kalabalığa sırf bu yüzden karışıyor. Roxynin henüz oturmamış karakteri bize sıklıkla zor anlar yaşıyor. Zaten bizimki birini görünce sapıtıyo bi heyecanlanıyor kimliğini kaybediyo resmen. Mesela; koşarak yanımızdan geçen birinin üstüne atlamaya çalışması, beklenmedik anlarda kaldırımın ortasına kaka yapma girişimleri. Buda zaten köpek düşmanlarının beklediği bir koz oluyor ve bu gibi anlar üst üste gelince içimdeki cadı ortaya çıkıyor. Sonuçta ben köpeğimi korucam derken bi bakmışımki corlayan biriyle polemik yarışına girmişim bile. Artık Caddebostan'a gitmemeye karar verdim. Her ne kadar orda köpeğiyle yürüyüş yapan bir çok insan olsada benzer durumlarla sık sık karşılaştıklarına eminim. Özelliklede ''bakın köpeğim çok eğitimli, tasmasız yürüyebiliyor'' gösterisi yapmaya hevesli insanlarda olunca ister istemez herkeste bir önyargı oluşuyor. Köpek ne kadar eğitimli olursa olsun halka açık alanlarda tasmasız gezdirmek büyük görgüsüzlük, bu yüzden daha önce can acıtıcı bir durum yaşayanlardanız bizde... -İyide senin köpeğinin tasmasız yürümesi her an yeni bir olaya imza atmayacağının garantisini vermiyor etrafa. Ben korktum bu Caddebostan' dan... Giden gitsin valla... Bizim işimiz olmaz,.. Ben insanlardan kaçıyorum artık. Rahat rahat yürüdüğümüz tek yer Fetihpaşa Korusu. Herkes muntazam, görgülü, kimse kimseyi rahatsız etmiyor. En önemliside orda insanlar köpeklerinin sosyalleşmesi için oynamalarına müsaade ediyor. Bu arada Fenerbahçe' de güzel ama sabah saatlerini tercih etmek koşuluyla, haftasonları ipini koparan geliyor oraya. Biz köpeğimizi eğitmeye uğraşırken onlar bazen daha insan davranıyorlar oda ayrı bi mesele ya neyse...
Hadi bi kaç keyifli kare ekliyimde neşem yerine gelsin, sinirim zıpladı gene..
İşte Roxyinin görünce dört köşe olduğu -dostları (:















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler

bunlarda ilginizi çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...