Öncelikle, dışardan gelen tepkilerden çabucak etkilenen bir yapınız varsa bu konuyu yeniden düşünün derim. Çünkü bir köpeğe sahip olmak; bazı anlarda çok fazla sabır ve güçlü bir sinir yapısı gerektiriyor. Herkes maalesef bizim baktığımız boyuttan bakmıyor ve bu düşünceleri çok aleni ya direk sözlerle ya hareketlerle rahatsız edici davranışlarla dile getirebiliyorlar. Bu konu hakkında o kadar çok şey yazabilirimki ama bence en güzeli hiç birini takmamak. Çevrenize saygılı olduğunuz sürece bir sorun yok.
Ekstra zamana ihtiyacınız olucak, hatta bazen ikiye üçe bölünmeniz gerekecek. Eğer yalnız biriyseniz bu zor bir durum olabilir. Ama bizim gibi iki kişi ilgelenebilirse şanslısınız demektir. Çok, çok,çok fazla zamana ihtiyacınız var. Eğer edindiğiniz köpek bizimki gibi minik bir yavruysa tuvalet alışkanlığı olmayacaktır. Evde balkonunuz varsa işiniz biraz daha kolay. En azından başlarda tuvalet eğitimini balkona taşıyabilirsiniz. Bizim miniğimiz yazın geldiği için şanslıyım. Ama tuvalet için balkona çıktığını gözden kaçırdığım zamanlarda çişli patileriyle içeri girdiğinde bütün ev sil baştan yeniden silinir,temizlenir.. Bu iş günde iki defa yapmak zorunda olduğunuz bir rutine dönüşecektir, en azından ilk iki ay.
Bir diğer geçici zor durum; yine köpeğiniz yavruysa aşıları bitmediği için dışarı çıkamayacak ve aşıları bitmeden yıkanamadığı için koku problemi olucaktır. Yıkayamadığınız zamanlarda alkolsüz ıslak mendillerle günlük temizliğini yapabilirsiniz. Koku problemi azalacaktır. Ben Roxyi yıkamak için aşılarının bitmesini bekleyemedim, geldiğininin ikinci günü soluğu duşta aldı. Tabii yaz olduğu için üşütme olasılığı düşük geldi bana ama yinede çok dikkatli olmakta fayda var. En azından klimalı ve cereyanlı ortamdan uzakta tutmalı ve çok iyi kurulanmış olması gerekir.
Dişleri kaşındığı için eşyalara zarar vermeye eğilimi olucaktır, minik olduğu için kendine yabancı olan bir evde tek başına kalmaktan hoşlanmayacak ve yalnız kalması gerektiği zaman arkanızdan ağlamaya başlayacaktır. En kötüsüde bütün gün işteyken aklınızın evde kalmasıdır. Tabii zamanla yalnız kalmaya alışacaktır.
Bu arada dışarı çıkamadığı için, siz evde işlerinizi halletmeye çalışırken paçanıza yapışacak, hatta vazgeçmeyecek evin içinde dört nala koşarak biriken enerjisini atmaya çalışacaktır. Dişleri kaşındığı için ilk tercihleri arasında; olur olmaz elinizi, bileklerinizi ısıracak, koltukların kenarlarını, masanın ayaklarını hatta ayakkabılarınızı dişlerinin kaşıntısını gidermek için kullanacaktır. Tabii birde tüy problemi var, onlarda evin içinde her yere dökülecektir.
Tabii yavru köpek edindiyseniz, on günde bir veteriner ziyaretleride var, en azından aşıları bitmeden rahat yok. Bu zor durum siz düzeninizi oturttukça ve yasakları baştan koydukça en fazla ilk üç ay içinde düzene girmiş olucak. Yani en önemlisi o üç ayı atlatmak.
Dışarı çıkarmaya başladığınızda önce tanıdığınız, bildiğiniz yerlerde olmaya özen gösterin. Tasmasını kesinlikle açık alanlarda çözmeyin ki dışardan gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşı müdahale etmeniz daha kolay olur. Bazen kediler yanında sahibi olan köpeklere bile saldırabilir, keza Roxy bi iki defa tasması takılı olmasına rağmen kedi tırmığı ile tanıştı.
Çok sabırlı olmaktan yazının başlarında bahsetmiştim. Sahip olduğunuz sabrı bazen köpeğiniz sonuna kadar tüketecektir. İşte o anlarda bütün bunların, yavru olmasından ötürü bu kadar zor bir hal aldığını unutmayın, neden yanınızda olduğunu hatırlayın, asla ondan vazgeçmeyi aklınıza getirmeyin.
Tabii ben burda daha çok yavru köpeklere yönelik zorlukları yazdım.
Unutmayın bunlar geçici ... Ama eğer hevesle değil, gerçek sevgiyle ve en başından 'bakamazsam veririm' mantığıyla hareket edilmezse çok güzel günler sizi bekliyor demektir. Çünkü o daimi bir dostlukla kalbini en başından teslim etmeye hazırdır.
Biz zor aşamaları atlattık çok şükür, şu an gayet mutlu mesut yaşıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder